Pir Niyâzî-i Mısrî

news

📍Asıl adı Mehmed olan Niyâzî-i Mısrî Hazretleri 1618’de Malatya’da dünyaya gelmiştir.

📍Niyâzî-i Mısrî gençlik yıllarındaki tahsilinde bir Halvetî şeyhine intisab etmiş ve şeyhinin Malatya’dan ayrılmasıyla Diyarbekir’e ilim tahsil etmeye gitmiştir.

📍Daha sonra Mardin’e ve oradan da Kahire’ye giden Niyâzî-i Mısrî Hazretleri gördüğü bir rüya üzerine Kahire’den ayrılmış, Suriye’nin ve Anadolu’nun muhtelif şehirlerini ziyaret ederek İstanbul’a vasıl olmuştur.

📍Küçükayasofya civarında Sokullu Mehmed Paşa Camii Medresesi’nin bir hücresinde halvete girmiş, daha sonra ise bir müddet Kasımpaşa Uşşâkî Âsitanesi’nde misafir olarak ikamet etmiştir.

📍Yine Anadolu’nun şehirlerini gezerken Uşak’a uğramış ve burada Elmalı’dan gelen Sinan Ümmi Hazretleri'ne intisap etmiştir.

📍Şeyhiyle beraber Elmalı’ya gitmiş, seyr ü sülûkunu tamamlamış ve 1656 yılında hilafetini alarak Uşak, Çal ve Kütahya gibi şehirlerde irşad faaliyetlerinde bulunmuştur.

📍Abdal Çelebi adlı bir hayırsever tarafından Bursa Ulu Camii civarında inşa edilen tekkeye postnişin olmuş ve bir müddet sonra Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa’nın davetine uyarak IV. Mehmed’in ikamet ettiği Edirne’ye gitmiştir.

📍Kadızadelilerin tasavvuf karşıtı aşırı fikirlerine karşı sunduğu deliller devlet adamlarını tatmin etmiş ve saray tarafından itibar görmüştür. Fakat bir müddet sonra Rodos’a daha sonra ise Limni adasına sürgün edilmiş ve bir süre sonra affedilmiştir.

📍Ordu, Avusturya seferine çıkmak üzere iken Niyâzî-i Mısrî de iki yüz kadar dervişiyle orduya destekte bulunmak istemiş ve Edirne’ye doğru yola çıkmıştır. Bazı devlet erkânı Niyâzî-i Mısrî Hazretleri'nin savaşa katılmaması gerektiğini beyan etmişler fakat Niyâzî-i Mısrî bu teklifi reddederek savaşa katılmakta ısrarcı olmuş.

📍Nihayetinde otuz dervişiyle birlikte yine Limni adasına sürgün edilmiş ve bir sene sonra bu adada 1694’te vefat etmiştir.

📍Limni adasında bulunan türbesi Sultan Abdülmecid döneminde tadilat görmüştür.

📍Niyâzî-i Mısrî, Halvetiyye’nin Ahmediyye kolunun Mısriyye şubesinin pîridir. Yazmış olduğu şiirlerinin büyük bir kısmı bestelenerek tekkelerde okunmuş ve otuzdan fazla eseri dervişlerin el kitabı olmuştur.