📍 İstanbul’un Beşiktaş semtinde bulunan dergâhın kurucusu Yahyâ Efendi’dir.
📍 Yahyâ Efendi 1495’te Trabzon’da doğmuş önemli bir ilim adamıdır.
📍 Yahya Efendi’nin babası Ömer Efendi Trabzon’da kadılık yaptığı dönemlerde II. Bayezid’in oğlu Şehzade Selim de aynı şehirde sancak beyliği yapmıştır.
📍 Yahya Efendi’nin doğumundan birkaç gün sonra Şehzade Selim’in oğlu Süleyman dünyaya gelmiş, Şehzade Süleyman’ın annesinin sütü yetmediği için Yahya Efendi’nin annesi Afîfe Hanım Şehzade Süleyman’a sütanneliği yapmıştır.
📍 Dolayısıyla Yahya Efendi ile Kanûnî Sultan Süleyman sütkardeşi olmuşlardır.
📍 Yavuz Sultan Selim’in tahta çıkmasıyla Yahya Efendi de İstanbul’a göç etmiş ve medresede ilim tahsil ettikten sonra Canbaz Mustafa Efendi Medresesi’nde müderrisliğe başlamıştır.
📍 Riyâziyyât, hendese, hikemiyyât, felekiyyât ve tıp ilimlerinde bilgi sahibi olduğu belirtilen Yahyâ Efendi’nin kuyumculuk sanatında da mahir olduğu bilinmektedir.
📍 Yahya Efendi Dergâhı'nın ilk çekirdeği kendi evinin mescid-tevhidhâne olarak kullanılmasıyla oluşmuştur.
📍 Bu yapı daha sonra medrese, hamam, çeşme ve harem dairelerinden oluşan bir külliye niteliğine bürünmüştür.
📍 Yahya Efendi’nin 1571’de vefat etmesiyle tasarımı Mimar Sinan’a ait olan türbe inşa edilmiş ve II. Selim’in destekleriyle tekke genişletilerek yeniden şekillendirilmiştir.
📍 Yahyâ Efendi’nin vefatından sonra tekkenin Kâdirîliğe ve Nakşibendîliğe intikal ettiği, belirli bazı dönemlerde ise her iki tarikata birden hizmet verdiği bilinmektedir.
📍 Farklı dönemlerde Osmanlı devlet adamlarının destekleriyle tamir gören külliye günümüze kadar gelebilmiş, 1925'te çıkarılan tekke ve zaviyeler kanunundan sonra ise tevhidhâne kısmı cami olarak hizmet vermeye başlamıştır.